Fırıncı Koço yazımın ardından o kadar kıymetli fotoğraflara ulaştım ki konu hakkında ikinci bir yazı yazmaya gerek duydum. İlk yazıma gelen yorumlardan derlediğim bilgileri de bu yazıma vesile ediyorum.
Öncelikle Fırıncı Koço Vasilyadis ile Fırıncı Koço Dimidis'in farklı kişiler olduğunu ve onlardan önce Fırıncı Mihal'in olduğunu hatırlatmakta fayda var. İlk fırıncımız Mihal'i araştırırken karşıma çıkan fotoğraf ile başlayalım.
Fırıncı Vasil ile ilgili ise tıpkı Sait Faik'in öykülerindeki gibi bir martı yumurtası toplama hikayesi çıktı karşıma.
''Fırıncı Vasil, efendi güler yüzlü bir adamdı. Kışın kahveye gitmezdi sadece kahveci Korneli'den kahve aldırtır, yakın olan arkadaşları olan Taso ve Semih ile oturur, fırında muhabbet ederlerdi. Ada çocukları onun adamıydı tabi. Martı yumurtlama zamanı geldimiydi adanın tepesine çıkar martı yumurtaları toplar ona getirir para alır veyahut da halka simit alırlardı. Fırıncı Vasil, o yumurtalarla paskalya çöreği yapıp satardı.''
Son Fırıncımız Koço ise bembeyaz saçlı, hafif tıknaz, toparlak göbeği ile pek sevimli bir kişilik olarak hafızalara kazınmış. Bay Koço'yu daha yakından tanımamızı sağlayacak aşağıdaki anılarla devam edelim.
Gülercek Erencek: ''Bay Koço çok beyefendi bir insandı. Eczanemi açtığımda çok gençtim. Bir Ramazan akşamı iftara yakın bir saatte fırının önünden geçerken beni çağırıp kızım sen oruçlusundur nefis bir kereviz çorbası yaptım sana ikram etmek isterim demişti unutamıyorum. Hepimiz onun sadık müşterileriydik. 60'lı senelerdir, o güzel insanları hala saygı ile anıyorum.''
İsmail İlanlı: ''Bana ve babamlara her sabah poğaça ve simit verir para almazdı. Babam çöp arabasının şöfürüydü. 80'de emekli oldu 20 seneden fazla Burgazada'da çalıştı.''
Türkan Yalçınkaya Kaygusuz: ''Ben çok küçüktüm o gittiğinde 6-7 yaşlarındaydım sanırım ama çok iyi hatırlıyorum onu, çocukluğumun kahramanıydı o, her şeyi günlük yapar satardı. Kalanları atılmasın diye çocuklara dağıtırdı. Ve bunu öyle ince yapardı ki sanki onun en has müşterisiymiş gibi hissederdi çocuklar. Öyle de olurdu onun ponçiklerinin upuzun galetalarının tadına bakan çocuklar ertesi gün annelerinin ellerinden çeke çeke Koço’ya götürürlerdi.''
Ayfer Gül Kanat: ''Rahmetli Koço Amca'ya bazen maydonoz gerekirdi. Bir koşu bizim bahçeden toplar ona getirirdim. O da bana o güzel sakız kokan üzümlü ponçiklerden verirdi.''
Bay Koço'nun tadı unutulmayan lezzetleri:
(Üzümlü) Ponçik
Baget
Milföy
Susamlı yağlı simit
Pain d'epice
Kuru şekerkemeli üstü kafesli bisküit Odun ateşinde pişen evden gönderilen tepsiler
Pazar günü yaptığı dolma tepsisi
Günümüzdeki hali ile karşılaştırmalı olarak Koço'nun fırını:
Orhan Türker - Antigoni'den Burgaz'a
Önceki yazımda kaynak olarak verdiğim bu kitap, Antigoni'nin esnafları hakkında kıymetli bilgiler içeriyor. Tekrar incelerken dikkatimi çeken bir paragraf oldu.
''Çocukluğundan itibaren Antigoni'de yazlığa giden ve adanın 1960'lardan bu yana geçirdiği evrimi iyi bilen Bayan Tina Vlaçoğlu-İliadu ada esnafı hakkında gelecek nesil araştırmacılara ışık tutacak bilgiler vermiştir.''
Gerçekten de öyle oluyor. Burgazada kültür tarihine ışık tutan herkese sonsuz teşekkürler.
Araştıra araştıra bakalım Fırıncı Vasil ve Fırıncı Koço'nun da fotoğraflarına ulaşabilecek miyiz?
Haritalarda fırının yerini görmek için:
Fotoğraflar ve Fırıncı Vasil'in hikayesi Facebook Burgazada ReUnion meeting 2012 grubundan alınmıştır.
Comments